Yaz aylarının uzun günlerine denk gelen Ramazan’da, uzmanlar alışverişlerin iftar sonrasında yapılması gerektiğini söyledi.
Uzun günlerde oruç tutan kişilerin aç karna alışveriş yaparken, her şeyi almak istediğini ancak bu durumun israfa yol açtığını belirten uzmanlar, vatandaşların olabildiğince tok karna alışveriş yapmasını önerdi. Gün içerisinde alışveriş yapan kişilerin bulduğu her şeyi aldığını ve iftar sonrasında bunların hepsini tüketemediğini söyleyen uzmanlar, tüketilemeyen yiyeceklerin çöpe döküldüğünü anımsattı.
Şanlıurfa’da Ramazan alışverişi devam ederken, özellikle iftar saatine doğru alışveriş merkezleri ve Pazar yerleri dolup taşıyor. Pazardan her istediğini alan vatandaşlar, iftar sonrası tüketemediği yiyecekleri çöpe dökmek zorunda kalıyor. Aç karna insanın canının her şeyi istediğini belirten Burhan Buğurca, “insanlar gündüz açken, akşam her şeyi yiyebileceğini düşünüyor. Bu nedenle de gördüğü yiyeceği, içeceği alıyor. Akşam olunca da, aldığımız yiyeceklerin hepsini yiyemiyoruz. Arta kalanları çöpe döküyoruz ki bu da israftır. Bu nedenle olabildiğince alışverişimizi tok karna, yani iftar sonrasında yapalım. Bu şekilde yaptığımız zaman hem ekonomik olur hem de israfın önüne geçmiş oluruz” dedi.
Ramazanın uzun günlere denk geldiğini ve bu nedenle insanların daha fazla acıktığını kaydeden bir esnaf da, “malum günler uzun, insanlar yaklaşık 17 saat boyunca hiçbir şey yiyip içmiyorlar. Böyle olunca da gördüğü her şeyi yiyebileceğini düşünüyor ama iftarını açınca yiyemediğini görüyor. Biz gıda ürünleri satıyoruz, vatandaşlar gelip her şeyi fazla fazla alıyor. İftarda bol çeşitli yemek istiyor ama hepimiz de biliyoruz ki; iftarda fazla yemek yiyemiyoruz. Gelen her müşteriye de söylüyoruz, bu konuda dikkatli davranmaları gerektiğini ancak insanlar aç olunca uyarıları dinlemiyor” şeklinde konuştu.
Konuya ilişkin konuşan İrfan Çelik de, kentte muhtaç ailelerin fazla olduğuna dikkat çekerek, artan yemeklerin muhtaç insanlara verilmesi gerektiğini söyledi. Çelik, şöyle konuştu: “hepimizin etrafında mutlaka yardıma muhtaç kişiler var. Yardımı sadece yardım kuruluşlarına bırakmayalım, artan yemekleri çevremizdeki ihtiyaç sahibi ailelere verelim. Artan yemekleri nasıl olsa tüketemeyeceğiz, tüketemeyince de çöpe atacağız. Yiyecekleri çöpe atmanın hem günahı var, hem de harcadığımız paraya yazık oluyor. Bu nedenle yemeklerimizden ihtiyacımız fazlasını çevremizdeki ihtiyaç sahibi kişilere verirsek herkes iftarını mutlu bir şekilde açmış olur.”