03 Nisan 2014 Perşembe 09:18
2085 Okunma

İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Köylü, kanserin önlenebilir bir hastalık olduğunu ve erken teşhisin hayat kurtardığını söyledi.
2-4 Nisan Kanser Haftası olması münasebetiyle kanseri önleyici etkinliklerin düzenlenebileceğini ve kansere karşı bilinçlendirme çalışmalarının olacağını belirten İç Hastalıkları Uzmanı (Dahiliye) Uzm. Dr. Ahmet Özgür Köylü, kanserin son yıllarda ciddi anlamda arttığını ve erken teşhis edilen hastalıklarda tedavinin daha kolay olduğunu söyledi.
“KANSERİN EN BÜYÜK NEDENİ SİGARA”
Kanser hastalığının erken fark edilmesi ve tedavisine hemen başlanması üzerine kanserin önlenebileceğini dile getiren Köylü, kansere yol açan belli sebeplerin olduğunu ve bu nedenlerin başında ise, sigaranın geldiğini kaydetti. Özellikle Şanlıurfa’da tütün sarması sigaranın çok tüketildiğini anımsatan Köylü, tütünün kanseri daha çok tetiklediğini söyledi. Sigara kullanımının düşmesi halinde kanser oranında da azalmanın olacağını söyleyen Köylü, “Urfa’da, diğer bölgelerle hemen hemen aynı bizim bu bölgede Akciğer kanseri biraz fazla görülüyor. Sigara ve tütünden dolayı özellikle kaçak tütün tüketimi kanseri daha fazla artırıyor. Şanlıurfa’da kaçak tütün kullanımı oldukça fazla ve buna bağlı olarak, akciğer kanseri en çok görülen kanseri çeşididir. Tütün kullanımının azalması, kanser oranını da düşürür” şeklinde konuştu.
Kanser tedavisinde erken teşhisin önemine vurgu yapan Uzm. Dr. Ahmet Özgür Köylü, “2-4 Nisan arası bu yıl 13. Ulusal kanser haftası olarak tertiblenmekte, kanser günümüzde sıklığı gittikçe artan bir hastalık ve ölümcül bir hastalık son dönemlerde kanser sıklığında artış bulunmakta. Kanser açısından hem tedavi ve hem erken tanı açısından gelişmeler mevcut özellikle erkan tanı üzerinde biz duruyoruz biz kanser için, çünkü hastalığın teşhisi önemli bizim için erken teşhis daima daha faydalı hasta için bu açıdan erken teşhis için düzenli olarak hastaların taramalardan geçmelerini öneriyoruz. Özellikle çağımızda yaygınlaşan meme kanseri açısından bayan hastaların rutin olarak mamografi ve meme ultrasonu kontrolleri yapılması ve otuz yaşın üzerinde de kendilerine muayenelerini öneriyoruz” dedi.
“DÜZENLİ KONTROLLER ÇOK ÖNEMLİ”
Kanser hastalığının belirtileri olduğunu dile getiren Köylü, ailede genetik hastalık veya sigara kullanımı olan kişilerin düzenli şekilde kontrolden geçmesi gerektiğini söyledi. Köylü, “Akciğer kanseri açısından da özellikle sigara tüketimi bu hastalık için çok önemli, akciğer kanserini önlemek için sigaradan uzak durmalarını öneriyoruz. Düzenli olarak kontrollere gelmeleri sigara kullanıyorsa özellikle aile hikayesi varsa hastalarda düzenli kontrolleri yapılması gerekiyor.
50 yaşın üzerinde de erkek hastalardan prostat kanseri açısından kan tetiği ve muayene öneriyoruz. Kansere yakalandığı zaman tedavisi hem ekonomik açıdan hem psikolojik açıdan uzun süren bir tedavi onun için erken teşhis önemli ve teşhis konduktan sonra da çeşitli tedavilere mevcut erken dönemde yakalandığı zaman ameliyat, bizim için önemli olan eğer bir hastada kilo kaybı mevcut ise bağırsak alışkanlığında değişkenlik var ise bu hastalarda kanser açısından önemli.
Bayan hastalarda da adet kanamalarında düzensizlik varsa ve kendi muayenesinde memede eline bir bez geliyorsa hiç vakit kaybeden doktora başvurmaları lazım, bu kanserin farkındalığını belirlenmesi için 2-4 Nisan arası ulusal kanser haftası olarak değerlendirilmekte” ifadelerini kullandıç
KANSER ARTIŞLARIN BİR SEBEPLERİ
Kansere yol açan belli sebeplerin olduğuna dikkat çeken Köylü, çevre kirliliğinin de bu anlamda önemli rol oynadığını söyledi. Hijyenin sağlanmadığı yerlerde kansere yakalanma riskinin daha çok olduğunu söyleyen Köylü, “Özellikle akciğer kanseri ve pankarst kanseri sigarayla çok ilişkili sigara kullanımın artması, çevre kirliği ve düzensiz beslenme önemli, bağırsak kanseri açısından bizim bölgemizde biraz daha fazla, bu da beslenme özellikle yağlı beslenme bağırsak kanseri sıklığını artırıyor. Bu anlamda çevre
düzeni ve temizliği oldukça önemli. Sigara kullanılan evlerde, sigara içmeyenler dahi, kansere yakalanabiliyor. Bu tür hastalıkların önüne geçmek için de kesinlikte çevre düzenine özen göstermemiz lazım” dedi.
“HER ORGANIN KANSERİ VAR”
Vücuttaki bütün organların kansere yakalanabileceğini kaydeden Köylü, özellikle sigara ve çevre kirliliğine bağlı olarak, akciğer kanserinin fazla olduğunu söyledi. Bir organda başlayan kanserin diğer organlara bulaşmadan önleminin alınması sayesinde erken kurtulabileceğini savunan Köylü, bu anlamda sürekli kontrollerin çok önemli olduğunu söyledi. Köylü, daha sonra şöyle konuştu: “Hemen hemen her organın kanseri var. Ama en çok gördüğümüz akciğer, meme kanseri, erkeklerde prostat kanseri, bağırsak kanseri ve mide kanseri her organda birçok çeşit kanser var. Kanser vücuttaki dokunun normalde bir doku belli bir seviyeye kadar büyüyor. Her hücrenin bir ömrü var. Bu ömür belli bir noktada sonlanıyor. Kanser hastalığı olduğunda bu uygunsuz bir şekilde fazla bir şekilde türüyor. Normal dokulardan, farklı şekilde kanserler oluşabiliyor. Hastanın özellikle kendi vücudunu tanıması, kendi kendinin doktoru olması gerekiyor. Özellikle en sık kanserin belirtisi kilo kaybı ve iştahsızlıktır.”
Kanser hastalığının erken fark edilmesine bağlı olarak, tedavi sürecinin değiştiğini söyleyen Köylü, “erken teşhis önemli erken evrede teşhis konursa operasyon artı ışın tedavisi, ilaç tedavisi ile yaşam süresi uzuyor. Eskiye göre hastaların yaşam süresi daha da artmış, biz onun için erken teşhis üzerinde duruyoruz, hastalık yayılmadan vücudun başka bir yerine yayılmadan engelleniyor. Tedavisi daha kolay oluyor. Mümkün olduğu kadar hastanın erken teşhisi çok önemli kanser açısından” şeklinde konuştu.
Son Güncelleme: 03.04.2014 09:31